danışmanlık

Çinli İş Adamlarıyla Akşam Yemeği

Çinli İş Adamlarıyla Akşam Yemeği 2048 1536 hbtlc_user

Yoğun Görüşmelerin Ardından: Çinli İş Adamlarıyla Keyifli Bir Akşam

Çinli iş adamları ve proje ortakları ile yapılan yoğun görüşme ve temasların ardından, güzel bir akşam yemeği ile yorgunluk atma fırsatı bulduk. Bu keyifli akşam yemeği, iş dünyasının karmaşık ve yorucu temposunun ardından gelen hoş bir molaydı. Yemeğin sonunda, çay ve kahve eşliğinde yapılan sohbetler ise gecemize ayrı bir renk kattı.

Akşam yemeği, zengin ve lezzetli bir menü ile donatılmıştı. Yerel ve uluslararası mutfaklardan seçkin lezzetler, konukların damak zevkine hitap ediyordu. Bu lezzet şöleni, iş ortakları arasındaki bağı güçlendiren ve samimi anlar yaşatan bir fırsat sundu.

Yemeğin ardından, çay ve kahve eşliğinde yapılan sohbetler ise gecenin en keyifli anlarını oluşturdu. Bu sohbetler sırasında, hem iş hem de kişisel yaşamlarla ilgili konular konuşuldu. Bu samimi sohbetler, iş ortakları arasında daha derin bir anlayış ve güvenin oluşmasına katkı sağladı.

Çinli iş adamları, proje ortaklarıyla olan bu sıcak ve samimi buluşmada, gelecekteki projeler ve işbirlikleri hakkında da görüş alışverişinde bulundular. Bu tür buluşmalar, iş dünyasında güçlü ve uzun vadeli ilişkilerin kurulmasına yardımcı oluyor.

Sonuç olarak, bu güzel akşam yemeği ve keyifli sohbetler, sadece iş görüşmelerinin ötesinde, dostluk ve güvenin pekiştiği özel anlar yarattı. Çinli iş adamları ile yapılan bu anlamlı buluşma, gelecekteki projeler için umut verici bir başlangıç oldu.

Kişisel Verilerin Korunması Mevzuatı

Kişisel Verilerin Korunması Mevzuatı 1024 1024 hbtlc_yazar1


Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK)

Türkiye’de kişisel verilerin korunmasına ilişkin temel yasal düzenleme, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’dur (KVKK). Bu kanun, 24 Mart 2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir ve Avrupa Birliği’nin Genel Veri Koruma Yönetmeliği’ne (GDPR) paralel bir yapıya sahiptir. KVKK’nın temel amacı, kişisel verilerin işlenmesinde bireylerin temel hak ve özgürlüklerini korumak ve bu verileri işleyen gerçek ve tüzel kişilerin yükümlülüklerini belirlemektir.

KVKK’nın Temel İlkeleri

KVKK, kişisel verilerin işlenmesinde uyulması gereken temel ilkeleri belirlemektedir. Bu ilkeler şunlardır:

  • Hukuka ve dürüstlük kurallarına uygun olma: Veriler, hukuka uygun ve dürüst bir şekilde işlenmelidir.
  • Doğru ve gerektiğinde güncel olma: Kişisel veriler doğru olmalı ve gerektiğinde güncellenmelidir.
  • Belirli, açık ve meşru amaçlar için işlenme: Veriler, belirli, açık ve meşru amaçlarla toplanmalı ve işlenmelidir.
  • İşlendikleri amaçla bağlantılı, sınırlı ve ölçülü olma: Veriler, işlendikleri amaçla bağlantılı olmalı ve bu amaçlar doğrultusunda sınırlı ve ölçülü olmalıdır.
  • Mevzuatta öngörülen veya işlendikleri amaç için gerekli olan süre kadar muhafaza edilme: Veriler, mevzuatta öngörülen veya işlendikleri amaç için gerekli olan süre kadar muhafaza edilmelidir.

Kişisel Veri Sahiplerinin Hakları

KVKK, kişisel veri sahiplerine çeşitli haklar tanımaktadır. Bu haklar arasında şunlar yer almaktadır:

  • Kişisel verilerin işlenip işlenmediğini öğrenme
  • Kişisel veriler işlenmişse buna ilişkin bilgi talep etme
  • Kişisel verilerin işlenme amacını ve bunların amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını öğrenme
  • Yurt içinde veya yurt dışında kişisel verilerin aktarıldığı üçüncü kişileri bilme
  • Kişisel verilerin eksik veya yanlış işlenmiş olması hâlinde bunların düzeltilmesini isteme
  • Kişisel verilerin işlenmesini gerektiren sebeplerin ortadan kalkması hâlinde verilerin silinmesini veya yok edilmesini isteme
  • İşlenen verilerin münhasıran otomatik sistemler vasıtasıyla analiz edilmesi suretiyle kişinin kendisi aleyhine bir sonucun ortaya çıkmasına itiraz etme
  • Kişisel verilerin kanuna aykırı olarak işlenmesi sebebiyle zarara uğranması hâlinde zararın giderilmesini talep etme

Veri Sorumlusunun Yükümlülükleri

Veri sorumluları, KVKK’ya uygun olarak kişisel verileri korumakla yükümlüdür. Bu yükümlülükler arasında şunlar bulunmaktadır:

  • Kişisel verileri hukuka uygun olarak işlemek
  • Kişisel verilerin güvenliğini sağlamak için gerekli teknik ve idari tedbirleri almak
  • Veri sahiplerini bilgilendirmek ve gerekli izinleri almak
  • Kişisel verilerin işlenmesiyle ilgili her türlü faaliyeti belgelemek ve raporlamak

Sonuç

Türkiye’de kişisel verilerin korunması mevzuatı, bireylerin gizlilik haklarını koruma ve veri güvenliğini sağlama amacını taşır. KVKK, bu alanda önemli bir yasal çerçeve sunarken, veri sorumlularına da ciddi yükümlülükler getirmektedir. Bireyler olarak, kişisel verilerimizin korunması konusunda bilinçli ve dikkatli olmamız büyük önem taşımaktadır.

Firmamız kişisel verilerin korunması konusunda yasal ve teknik altyapı desteği sağlamaktadır.


Siber Güvenlik Başkanlığı’nın Kuruluşu

Siber Güvenlik Başkanlığı’nın Kuruluşu 1024 1024 hbtlc_user

 Türkiye’nin Yeni Siber Güvenlik Dönemi: Siber Güvenlik Başkanlığı

Türkiye, dijital dünyadaki tehditlere karşı güçlü bir adım atarak Siber Güvenlik Başkanlığı’nı kurdu. Bu önemli yapı, ülkenin siber güvenliğini sağlamlaştırmak ve dijital alandaki risklere karşı etkili stratejiler geliştirmek amacıyla oluşturuldu. İşte bu yeni kurum hakkında bilmeniz gerekenler:

 1. Başkanlığın Kuruluş Amacı ve Önemi

Siber Güvenlik Başkanlığı, Türkiye’nin dijital alandaki güvenliğini artırmak, stratejik hedefler belirlemek ve bu hedefler doğrultusunda eylem planları hazırlamak amacıyla kuruldu. Başkanlığın en temel misyonu, siber saldırılara karşı ulusal güvenliği sağlamak ve toplumun dijital farkındalığını artırmaktır.

 2. Görev ve Yetkileri

Siber Güvenlik Başkanlığı, kapsamlı ve çok yönlü görevler üstlenmektedir:

– Politika ve Strateji Geliştirme: Siber güvenliğin sağlanması amacıyla politikalar belirlemek, stratejiler oluşturmak ve bu doğrultuda hedefler koymak.

– Eğitim ve Farkındalık: Bilgilendirme kampanyaları düzenlemek, eğitim programları geliştirmek ve siber güvenlik bilincini artırmak.

– Proje Yönetimi: Siber güvenlik ve bilgi güvenliği konularında projeler yürütmek ve desteklemek.

– İşbirliği Geliştirme: Kamu, özel sektör ve üniversiteler arasında işbirliğini artıracak çalışmalarda bulunmak.

– Yerli ve Milli Teknolojilerin Desteklenmesi: Yerli ürün ve teknolojilerin geliştirilmesini teşvik etmek ve küresel rekabet gücünü artırmak.

– Ar-Ge ve Teknoloji Transferi: Araştırma ve geliştirme çalışmaları yürütmek ve teknoloji transferi sağlamak.

– Tatbikat ve Etkinlikler: Yurtiçi ve yurtdışında düzenlenen tatbikat, etkinlik ve fuarlara katılımı teşvik etmek.

– Kriz Yönetimi: Acil durum ve kriz yönetim planları oluşturmak ve ortak operasyon merkezleri kurmak.

 3. Yönetim Yapısı ve Gelecek Vizyonu

Siber Güvenlik Başkanlığı, merkezi Ankara’da bulunan, Cumhurbaşkanlığına bağlı bir kurum olarak yapılandırılmıştır. Başkanlık, görevlerini yerine getirirken geniş bir yetki ve sorumluluk alanına sahiptir. Ayrıca, ulusal ve uluslararası düzeyde işbirlikleri yaparak siber güvenlik alanındaki en iyi uygulamaları takip etmektedir.

Başkanlığın uzun vadeli hedefi, Türkiye’nin dijital güvenliğini en üst seviyeye çıkarmak ve dünya çapında bir siber güvenlik merkezi olmaktır. Bu vizyon doğrultusunda, yerli ve milli teknolojilerin desteklenmesi, ulusal kapasitenin artırılması ve vatandaşların siber güvenlik bilincinin yükseltilmesi hedeflenmektedir.

Yeni kurulan Siber Güvenlik Başkanlığı, Türkiye’nin dijital dönüşüm sürecinde önemli bir rol oynayacak ve ülkenin siber tehditlere karşı dayanıklılığını artıracaktır. Bu yeni yapı sayesinde, Türkiye, dijital dünyada daha güvenli bir geleceğe doğru emin adımlarla ilerleyecektir.

Bilinçli Kullanıcı Olmak

Bilinçli Kullanıcı Olmak 1024 1024 hbtlc_user

Temel Güvenlik Bilgileri

Günümüzde dijital dünya, hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. İnterneti ve dijital cihazları güvenli bir şekilde kullanmak, kişisel bilgilerimizin ve verilerimizin korunması açısından büyük önem taşır. Bilinçli bir kullanıcı olmak, dijital dünyanın risklerine karşı bilinçli ve hazırlıklı olmayı gerektirir. İşte bilinçli kullanıcı olmanın temel adımları:

 1. Güçlü Parolalar Kullanın

Güçlü bir parola, hesaplarınızı korumanın ilk ve en önemli adımıdır. Parolalarınızın en az 12 karakter uzunluğunda, büyük ve küçük harf, rakam ve özel karakter içermesine özen gösterin. Aynı parolayı farklı hesaplarda kullanmaktan kaçının ve parolalarınızı düzenli olarak güncelleyin.

 2. İki Faktörlü Kimlik Doğrulamayı (2FA) Etkinleştirin

İki faktörlü kimlik doğrulama (2FA), hesaplarınıza ek bir güvenlik katmanı sağlar. 2FA, kullanıcı adı ve parolanızın yanı sıra, telefonunuza gönderilen bir kod veya bir doğrulama uygulaması aracılığıyla sağlanan ek bir doğrulama yöntemi gerektirir.

 3. Yazılım ve Uygulamaları Güncel Tutun

Cihazlarınızda kullandığınız işletim sistemi, tarayıcılar ve diğer yazılımlar düzenli olarak güncellenmelidir. Güncellemeler, güvenlik açıklarını kapatır ve cihazlarınızı korur. Otomatik güncellemeleri etkinleştirerek bu işlemi kolaylaştırabilirsiniz.

 4. Güvenilir Kaynaklardan Yazılım İndirin

İnternet üzerinden yazılım indirirken dikkatli olun. Güvenilir ve bilinen kaynaklardan yazılım indirerek, zararlı yazılımlardan korunabilirsiniz. Bilinmeyen kaynaklardan gelen yazılımları indirmemeye özen gösterin.

 5. Şüpheli Bağlantılara Tıklamaktan Kaçının

E-posta veya mesajlar aracılığıyla gelen bağlantılar her zaman güvenli olmayabilir. Şüpheli görünen veya tanımadığınız kişilerden gelen bağlantılara tıklamaktan kaçının. Bu tür bağlantılar, kişisel bilgilerinizi çalmak amacıyla düzenlenmiş olabilir. Bu tür bağlantılara tıklamadan iki kere düşünün; belki de daha fazla!

Bilinçli bir kullanıcı olmak, dijital dünyada güvenliğinizi sağlamak için atacağınız ilk adımdır. Bu temel güvenlik önlemleri, sizi siber tehditlere karşı koruyacak ve dijital dünyada daha güvenli bir deneyim yaşamanızı sağlayacaktır. Bir sonraki yazımızda, internette kişisel verilerin korunması konusunu ele almayı umuyoruz.

Çalışma İzni

Çalışma İzni 1024 1024 hbtlc_user

Yabancıların Türkiye’de kalabilmesi belli şartlarla mümkün olabilmektedir. Bu konuda Çalışma İzni ve ikamet izni olmak üzere iki temel düzenleme mevcuttur.

  • Çalışma İzni Olmaksızın Türkiye’de çalışılabilir mi?

Mavi kart sahibi olan kişiler ve diğer kanunlar ya da Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler veya anlaşmalarda belirtilen yabancılar çalışma izni olmaksızın ülkemizde çalışabilmektedirler. Bunların dışında kalan yabancıların ise Türkiye’de çalışabilmeleri veya çalıştırabilmeleri için çalışma izni almaları gerekmektedir. Çalışma izni başvuruları; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına, büyükelçilik ve konsolosluklara yapılmaktadır. Buradan da anlaşıldığı üzere başvurunun yurtdışından da yapılma imkanı vardır.

  • Çalışma İzni Türleri Nelerdir?

Süreli çalışma izni, belirli bir işveren altında ve önceden belirlenmiş bir işkolunda çalışma koşuluyla, ilk talepte en fazla bir yıl süreyle verilir. Bu izin, iş sözleşmesinin belirlenen süresini geçmemek üzere, yalnızca belirlenen iş yerlerinde ya da aynı sektördeki iş yerlerinde çalışma imkânı tanımaktadır.

Uluslararası İşgücü Kanunu’nun m.10/1: “Başvurunun olumlu değerlendirilmesi hâlinde yabancıya, iş veya hizmet sözleşmesinin süresini aşmamak koşuluyla, gerçek veya tüzel kişiye ya da kamu kurum veya kuruluşuna ait belirli bir iş yerinde veya bunların aynı işkolundaki iş yerlerinde belirli bir işte çalışmak şartıyla ilk başvuruda en çok bir yıl geçerli çalışma izni verilir.”

Süreli çalışma izninde, başlangıç süresinin sona ermesinden sonra uzatma başvurusunda bulunma imkanı tanınmıştır. Uzatma başvurusu kabul edildiği takdirde aynı işverenin yanında, ilk uzatma için en fazla iki yıl, sonraki uzatmalar için ise üç yıla kadar çalışma izni sağlanabilir.

Süresiz çalışma izni, Türkiye’de en az sekiz yıl yasal çalışma izni bulunan veya uzun dönem ikamet iznine sahip yabancılara tanınmış olan haktır. Süresiz çalışma izni alan yabancılar, ülke içinde iş veya işveren bağımlılığı olmaksızın çalışma imkânı elde ederken, seçme, seçilme, kamu görevi üstlenme gibi vatandaşlık hakları dışında sosyal güvenlik ve diğer yasal haklardan da Türk vatandaşlarına benzer şekilde faydalanabilirler.

Süresiz çalışma izni, verildiği tarihten itibaren her beş yılda bir güncellenmesi gereken belgeler içermektedir. Güncelleme işlemleri, izin tarihinden itibaren beş yıl dolmadan önceki altı ay içinde yapılmalıdır ve bu süre dolmadan önce tamamlanması zorunludur. Ancak, süresiz çalışma izni sahipleri dahi Türkiye’de yabancılara yasaklanmış olan ve yalnızca Türk vatandaşlarının yapmasına izin verilen belirli iş ve meslek dallarında çalışamaz.

Bağımsız çalışma izni, Türkiye’de yabancıların kendi adlarına iş yapmalarına olanak tanıyan izin türüdür. Bu izin, özellikle belirli niteliklere sahip yabancı profesyonellere ve Türkiye’de iş kurmak isteyenlere yöneliktir. İzin kapsamında, yabancılar belirli bir işverene bağlı kalmadan Türkiye’de çalışabilmektedirler.

Bağımsız çalışma izni başvuruları, yabancıların eğitim durumu, mesleki deneyimi, Türkiye’deki faaliyetlerinin ekonomiye katkısı gibi kriterler kapsamında ele alınır. Bu izin türü, yabancı yatırımcıların Türkiye’de faaliyette bulunmalarına katkı sağlamayı amaçlamaktadır.

Başvurunun olumlu değerlendirilmesi durumunda, yabancıya Türkiye’de bağımsız çalışma hakkı tanınır. Bu izinle, yabancılar Türkiye’de kendi işlerini kurabilmektedir.

Yabancıların Çalışma İzni Alamayacağı Meslekler:

  • Diş tabipliği
  • Eczacılık
  • Veterinerlik
  • Özel hastanelerde sorumlu müdürlük
  • Avukatlık
  • Noterlik
  • Özel güvenlik görevlisi
  • Kabotaj kanunu uyarınca bazı işler
  • Gümrük müşavirliği
  • Turist rehberliği
  • Yurt İçinden Yapılacak Çalışma İzni Başvuruları

Yabancının yurt içinden çalışma izni alabilmesi için “en az altı ay” süreli ikamet iznine sahip olması gerekmektedir. En az altı ay süreli ikamet iznine sahip olan yabancılar için Türkiye’de yapılacak olan başvurularda yetkili mercii Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’dır. Çalışma izni başvuruları öncelikle “Online Çalışma İzni Başvuru Sistemi” üzerinden doğrudan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na yapılacaktır.  Başvuru yapıldıktan sonra alınacak başvuru formu, diğer belgelerle birlikte elektronik ortamda kaydın tamamlanmasından itibaren “altı iş günü” içinde elden veya posta yoluyla ilgili Bakanlığa teslim edilmelidir.

  • Yurt Dışından Yapılacak Çalışma İzni Başvuruları

Yurt dışından yapılacak çalışma izni başvuruları ise yabancının vatandaşı olduğu veya yasal olarak ikamet ettiği ülkedeki Türkiye Cumhuriyeti konsolosluk veya büyükelçiliğe yapılacaktır. Yabancının Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçilikleri ve konsolosluklarına yaptığı çalışma izni vizesi başvuruları, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na iletilecektir. Bilgi veya belge eksikliği olmadan usulüne uygun olarak yapılan çalışma izni vizesi başvuruları otuz gün içinde değerlendirilir. Eğer yabancı bir işverenin yanında çalışacaksa; başvuru yapıldığı tarihten itibaren işverenin otuz gün içerisinde istenen bilgi ve belgeleri e-devlet üzerinden yükleyip onay vermesi gerekmektedir. Yabancı bir işverenin yanında çalışmayacaksa; vatandaşı olduğu veya yasal olarak ikamet ettiği ülkedeki Türkiye Cumhuriyeti konsolosluk veya büyükelçiliğe yapması yeterli olacaktır.

Çalışma vizesi onaylanan yabancı “altı ay” içerisinde Türkiye’ye gelmelidir. Aksi takdirde çalışma izni vizesi iptal edilir.

  • Çalışma İzni Alan Yabancı İçin İkamet İzni Almalı Mıdır?

Türkiye Cumhuriyeti tarafından verilen çalışma izni aynı zamanda ikamet izni olarak da kabul edilir. Bundan dolayı çalışma izni alan yabancının ayrıca ikamet izni almasına gerek yoktur. Aynı şekilde çalışma izni bittiği takdirde ikamet izni de bitmiş sayılır. Bu durumda çalışma izni biten yabancı, çalışma izninin bittiği tarihten itibaren “on gün” içinde ikamet izni almalıdır. Aksi takdirde sınır dışı kararı çıkarılır. Bu karara rağmen ülkede kalmaya devam eden yabancı için idari gözetim kararı uygulanır. Bu durumlarla karşı karşıya kalmamak için çalışma izninin bitmesinden önceki “altmış gün” içerisinde duruma uygun olarak ikamet izni alınması gerekmektedir.  

  • Çalışma İzni Başvurusu için Gerekli Belgeler Nelerdir?

Türkiye de çalışabilmek için çalışma izni başvurusunda bulunan yabancı öncelikle başvuru için gereken belgeleri doğru ve eksiksiz olarak hazırlamalıdır. Yabancı bu evrakları ilgili kuruma teslim ederek çalışma izni başvurusunu yapabilir. Başvuru için gereken evraklar aşağıda belirtilmiştir.

İşverenin sunması gereken evraklar:

  • Başvuruya ilişkin dilekçe
  • Çalışma iznine ilişkin başvuru formu
  • Bir önceki seneye ait bilanço kâr zarar tablosu
  • Ticaret sicili gazetesi
  • Faaliyet belgesi
  • Vekaletname
  • İşçinin diploma ve pasaport fotokopisi

İşçinin sunması gereken evraklar:

  • Diploma, geçici mezuniyet belgesi
  • Denklik belgesi
  • Eğer eğitim kurumunda faaliyet gösterecek ise yeterlilik belgesi
  • En az 6 ay geçerlilik süresi bulunan ikametgâh izni
  • İşveren ile işçi arasında yapılmış olan iş sözleşmesi
  • Pasaport fotokopisi
  • Diploma fotokopisi
  • Fotoğraf

Gerek ikamet izinleri ve gerekse Çalışma izinlerl müracaatları ve randevu alma başvuruları internet üzerinden yapılmaktadır, prosedürleri çok olduğundan tecrübe ve bilgi gerektirmektedir. Bu anlamda; Çözüm ortaklarımızdan Ömer Faruk BOZKURT, daha önceki dönemlerde çalıştığı Çinli Firmalar çalışanlarından yaklaşık 10.000 civarında kişinin çalışma izinleri ve ikamet izinleri(tezkereleri) ile ilgili iş ve işlemleri takip etmiş ve sonuçlandırmıştır. Bürokrasiyi ve takip sistemini çok iyi bilmesi nedeniyle hızlı ve olumlu sonuçlar anında alınabilmektedir.

Türkiye Vatandaşlık Şartları

Türkiye Vatandaşlık Şartları 1024 1024 hbtlc_user

Türk Vatandaşlığı Kanunu (TVK) m.11’de “sonradan Türk vatandaşlığı kazanma” yolları düzenlenmiştir. Türk vatandaşlığı kazanmak isteyen yabancının aşağıdaki şartları taşıması gerekmektedir:

  • Ergin ve ayırt etme gücüne sahip olmalıdır.
  • Başvuru tarihinden geriye doğru 5 yıl Türkiye’de ikamet etmelidir.
  • Türkiye’de yerleşmeye karar verdiğini davranışları ile teyit etmelidir.
  • Genel sağlık şartlarını sağlamalıdır.
  • İyi ahlak sahibi olmalıdır.
  • Yeteri kadar Türkçe konuşmalıdır.
  • Türkiye’de kendisinin ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin geçimine yetecek düzeyde gelir veya mesleğe sahip olmalıdır.
  • Milli güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali olmamalıdır.

Türk Vatandaşlığı İçin Taşınmaz Almak

Yabancılar Ve Uluslararası Koruma Kanunu (YUKK) m. 31/1-b’de kısa dönem ikamet izni verilebilecek durumlar içerisinde “Türkiye’de taşınmaz malı bulunma” yer almaktadır. Türkiye’de taşınmaz malı bulundurma yoluyla kısa dönem ikamet izni alacak kişi öncelikle bir taşınmaz mal edinmeli ardından kısa dönem ikamet iznine başvurarak en az 5 yıl kesintisiz Türkiye’de ikamet etmelidir. En az 5 yıl ikamet ettikten sonra Türk vatandaşlığı başvurusunda bulunabilir. Türk vatandaşlığı kazanan kişinin eşi ve ergin olmayan çocuğu da vatandaşlık kazanmaktadır. Bu maddedeki düzenleme esasında İkamet izni alabilmeyi kolaylaştıran bir durumdur. Türk Vatandaşlığını ikamete bağlı olarak kazanmak için olmazsa olmaz bir şart değildir. Ancak, vatandaşlığın kazanılmasında da Kişinin Türkiye’de yerleşme niyetinde olduğunu gösteren olumlu takdir sebebidir. Ayrıca, taşınmazın değerinin Taşınmaz satın almak suretiyle Yatırım yoluyla Vatandaşlığın kazanılmasında öngörülen 400.000 USD olması gerekmemektedir. Sadece bir ikamet sahibi olması yeterlidir. Her ikisi farklı düzenlemelerdir.

Yatırım Yoluyla Türk Vatandaşlığının Kazanılması

TVK m.12 hükmünde öngörülen “Türk vatandaşlığının kazanılmasında istisnai haller” arasında yatırım yolu ile vatandaşlık kazanılması da sayılmaktadır.

Sabit sermaye yatırımı olarak, yatırım tutarı minimum 500.000 USD değerinde olmalıdır. Bu yatırım Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca tespit edildikten sonra Türk vatandaşlığının kazanılması mümkündür.  Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca; sabit sermayenin halka açık olmayan bir şirketin tamamen satın alınması veya belirli bir oranda şirkete ortak olunması yoluyla vatandaşlık kazanılabilir. Bu yola başvuracak kişiler şirketteki paylarını üç yıl boyunca devredemezler.

Taşınmaz satın alarak veya taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yapılarak vatandaşlık almak isteyen yabancılar en az 400.000 USD değerinde taşınmaz satın almalı ve tapuya üç yıl satılmayacak şerhi konulmalıdır. Türk vatandaşlığı için taşınmazı satın almak gerekmemektedir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yoluyla da vatandaşlık kazanılabilir. Yatırım yoluyla Türk vatandaşlığı kazanılmasının, taşınmaz satın alarak kazanılan vatandaşlıktan en önemli farkı ikamet şartının aranmamasıdır.

En az 50 kişilik istihdam oluşturduğu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca tespit edilen kişiler de Türk vatandaşlığı kazanmaya hak kazanır.

Mevduat hesabına para yatırma yoluyla Türk vatandaşlığı kazanabilmek için en az 500.000 USD’yi veya bu tutara denk gelen karşı döviz tutarında mevduatı üç yıl tutma şartıyla Türkiye’deki bankalara yatırdığı BDDK tarafından tespit edilen yabancılar vatandaşlık almaya hak kazanabilir. İlgili tutar aynı hesaba yatırılabileceği gibi farklı hesaplara da yatırılabilir.

Devlet borçlanma araçlarına yatırım yapılarak vatandaşlık kazanmak isteyen yabancılar en az 500.000 USD değerinde tutarı; Devlet İç Borçlanma Senetleri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Likidite Senetleri, Banka Bonoları, Varlık ve İpotek Teminatlı Menkul Kıymetler, Finansman Bonoları, Gelire Endeksli Senetler, Varlığa ve İpoteğe Dayalı Menkul Kıymetler, Özel Sektör Tahvilleridir ve Gelir Ortaklığı Senetleridir.  Bu araçlara yatırım yapıp üç yıl boyunca elinde tutan kişiler vatandaşlık kazanabilir.

Bireysel emeklilik hesabına en az 500.000 USD yatırarak üç yıl sistemde tutan kişiler de vatandaşlık kazanabilir.

Yatırım Yoluyla Türk Vatandaşlığı Başvurusu Nasıl Yapılır?

Yatırım yoluyla Türk vatandaşlığı başvurusu, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğüne dilekçeyle yapılır. Başvurudan önce, gerekli koşulların yerine getirildiğinin ilgili bakanlık ya da kurum tarafından tespiti gerekir. Bu başvuru için gerekli belgeler aşağıda sıralanmıştır:

1)  Vatandaşlık başvuru dilekçesi,

2)  Başvurucunun pasaportu ya da pasaport yerine geçen belgesi,

3)  Başvurucunun doğum belgesi

4)  Başvurucunun medeni hal belgesi: Evli ise evlenme belgesi, boşanmış ise boşanma belgesi, dul ise eşine ait ölüm belgesi,

5) Başvurucunun kendisi ve ailesine ait vukuatlı nüfus kayıt örneği

6)  Başvurucuya ait 2 adet biyometrik fotoğraf,

7)  Hizmet bedelinin maliye veznesine yatırıldığına dair makbuz,

8)  Taşınmaz satın alınması halinde taşınmazın değerini gösteren taşınmaz değerleme raporu,

9)  Başvurucunun yaptığı yatırımı gösteren belge (örneğin taşınmaz satın alınmışsa tapu sicil kaydı, mevduat hesabına para yatırılmışsa buna dair bankadan alınacak belgeler vs.)

Başvuru için gereken bu belgelerde eksiklik olması durumunda başvurucuya eksikliğin giderilmesi için süre verilir. Verilen süre içinde eksiklik giderilmediği takdirde başvuru reddedilir.

Yatırım yoluyla Türk vatandaşlığının kazanılması için yapılan başvuru yaklaşık olarak 3 ay içerinde sonuçlanır.

Son birkaç yıldır stratejik öneme haiz Türkiye’ye, Türk vatandaşlığının kazanılması konusunda en hızlı ve net çözüm olması sebebiyle, Çinli girişimci ve yatırımcıları başta olmak üzere, yabancıların Gayrimenkul yatırımı yoluyla Türk Vatandaşlığına Kazanmaya ilgisi giderek artmaktadır.

Yukarıda da belirtildiği gibi; Belli bir yatırım karşılığında Türk vatandaşlığını kazanmak en kolay ve hızlı çözüm yoludur. 500.000 USD tutarında sermaye yatırımı, yatırım fonu katılım payı veya devlet borçlanma aracı ya da 400.000 Dolar tutarında Gayrimenkul satın alma ve yabancı kota şartlarına uygun olmak kaydıyla 50 kişilik istihdam oluşturma yollarından birisiyle Yabancıların Türk Vatandaşlığına geçmesi mümkündür. Yatırımların 3 yıl boyunca kalıcı olması gerekmektedir. Bu şekilde yatırım yapılması durumunda 3 ay gibi kısa bir sürede işlemler sonuçlanmaktadır.

En çok tercih edilen yol ise, Gayrimenkul satın alma yoludur. Türkiye’de gayrimenkul sürekli değer kazanması ve kira bedellerinin yüksekliği nedeniyle yabancı ve Türk girişimcileri için en iyi yatırım araçlarından birisidir. Nihayetinde, 3 yıl boyunca alınmış olan gayrimenkuller satılamasa da, 3 yılın sonunda satış dahil her türlü tasarruf imkanı vardır.

Bu alanda Ofisimizin çözüm ortağı, Sayın Cumhurbaşkanımızın kararnamesiyle kurulan Tüm Emlakçılar Birliği Başkanlığına atanan Hakan AKÇAM’dır. Tüm Emlakçılar Birliği Ulusal ve uluslararası gayrimenkul yatırımında tek söz sahibi olan en üst Kuruluştur ve Türkiye’nin her il ve ilçesindeki yapılanmasını çok kısa sürede tamamlamış bulunmaktadır. Yurt dışı yapılanmasında ise, KKTC, Birleşik Krallık, İngiltere ve Azerbaycan atamaları yapılmış bulunmakta olup, diğer yatırımcı ülkelerle ilgili yapılanma süreçleri devam etmektedir. Gerek Türk Vatandaşlığının kazanılmasında ve gerekse bireysel/ticari gayrimenkul alımı, kiralanması ve satılmasında profesyonel hizmet vermektedir.

Bu anlamda, çözüm ortağımız olan TEDB ile gerek Türk Vatandaşlığının kazanılması için yapılacak gayrimenkul yatırımı ve gerekse bireysel/ticari gayrimenkul, Fabrika ve depolama alım, kiralanması ve satılmasında profesyonel hizmet veren Türkiye’nin en üst çatı kuruluşu ile birlikte çalışıyor olmak bizim için güvenirlik ve hızlı çözüm için çok anlamlı ve önemlidir.